“Danışmanlık” sektörü son yıllarda ülkemizde gün geçtikçe daha da büyük öneme sahip olmaktadır. Ancak bu gelişmeyle birlikte akıllarda da birçok soru belirmektedir. Danışmanlığın kapsamı, danışmanın kim olduğu, neden bir danışmana ihtiyaç duyulduğu, ne kadar ücret ödenmesi gerektiği ve doğru danışmanın nasıl seçileceği gibi birçok soru işletmelerin aklında oluşan belirsizliklerden sadece birkaçı.
Günümüzde işletmeler markalaşmadan pazarlamaya, hibe-teşvik başvurularından kurumsallaşmaya, insan kaynakları süreçlerinden muhasebe işlemlerine kadar birçok konuda kendisine fırsat yaratmak veya mevcut kanunlar çerçevesinde herhangi bir yaptırımla karşılaşmamak için çeşitli danışmanlarla çalışmaktadır. Ortaya çıkan ihtiyaçların piyasa ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte büyümesi, danışmanlık sektörünün de gün geçtikçe kapsamını genişletmesine neden olmaktadır. Danışmanlık sektöründe kapsamın genişlemesi aslında bu alanda uzman olmayan kişilerin de yetersizliğini ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde bu meslekle ilgili bir üniversite bölümünün olmaması, bir meslekte emekli olan kişilerin kendisine danışman gömleğiyle sektörde yer edinmeye çalışması gibi bir takım sebepler, ülkemizde “Danışmanlık” sektöründe güven endeksini düşüren nedenlerden sadece birkaçı. Tüm bu sebepler, sayılamayacak kadar çok başarısız girişime neden olmakta ve işletmelerin danışmanlara olan güvenini sarsmaktadır.